Herkese merhabalar,
Bu yazıda sizlere yaz ve sonbahar aylarında sık sık kamp yapma fırsatı yakaladığımız Chimera ya da bilinen ismiyle Çıralı'da kamp yapma deneyimlerimden bahsetmek istedim.
Chimera'nın mevkisi ve konumundan ya da Antalyaya uzaklığından falan bahsetmeyeceğim. Elimizin altında onlarca arama motoru mevcut zaten. Benim anlatmak istediğim bölümü doğası ve huzuru.
Chimera mevki olarak Olmpos Antik Kenti ile aynı sahili paylaşıyor. Turizm potansiyelini Bungalovlar ve Kampçılar oluşturuyor. Yaz aylarının belirli dönemlerinde yakınından bile geçmek istemeyeceğiniz kadar kalabalıkta görünse, doğru yere kamp atarsanız emin olun 40 derece sıcağından bile keyif almayı başarabiliyorsunuz. (Aşağıya Meraklı Kuş ile çektiğim fotoğraflardan ekliyorum ki okurken sizinde canınız çeksin:))
Yazının başındada bahsetmiştim, birçok defa ve farklı işletmede kamp yapma fırsatı buldum. Bunların içerisinde birdaha önünden bile geçmediklerim olduğu gibi, alışkanlık yapanlar, kamp deyince aklımızda direkt olarak adı canlananlar bile mevcut.
Kötü bir işletmede kamp yapmanın insanı deyim yerindeyse kamp yapmaktan soğutması hatta çadıra tövbe ettirmesi gibi sonuçları olduğnu aklınızdan çıkarmayın zira bizde o aşamalardan geçtik. Hatta bir ara arka arkaya kötü işletmeler silsilesine maruz kaldığımız günlerde acaba bu kamp olayları bize uygun değil mi? konusunuda epeyce sorguladık.
Sonunda Friends Pansiyon & Camping'i keşfettik. Biraz reklam gibi görünsede böyle temiz,düzenli ve müşteri memnuniyetini hat safhada tutan yerlerin daha fazla değer görmesi gerektiğin düşünüyorum.
Friends' de öyle onlarca çadır ve onlarca oda falan yok. Çok büyük bir beklentiniz olmasın. Zaten keyif veren tarafıda küçük olması. Gitmeden önce mutlaka sahibi olan hanım efendi(Kendisi emekli bir öğretmen- meslektaşım olmasıda ayrıca mutlu ediyor beni) ile irtibat kurup boş yer olup olmadığını sormanız gerekiyor. Zira direk gittiğinizde sürpriz ile karşılaşabilirsiniz. Çünkü bu işletmenin insanları birbiri üstine istifleyip para toplama hırsı yok. Aksine size ferah ve düzenli bir mekan verme gayretleri var. Masaları, çardakları, bahçesindeki yemyeşil çimenleri, anayoldan uzak olması ve cabası.
Akşam olduğunda çadırınızın önünde dostlarınızla kahve keyfi yaparken sessizliği sadece muhabbetin bölmeside işin kaymağı. Saat 10 'dan sonra gürültülü sohbetler ve müzik gibi etkinlikler engelleniyor. Hatta ses çıkaran oyunlar( okey vb) yok. Bir tavlası var onuda sessize almayı başarmışlar:)
Sabah mekanın önünde duran ekmek kamyonundan sıcacık ekmek,poğaça ve simit kokularının tüm bahçeyi sarması, sessiz bir sabaha uyanmak, güzel bir yürüyüşün ardından hızlıca hazırlanan ama saatlerce süren kahvaltı, kahvaltı masasının başında sohbet ve daha neler neler...
Yazıyı daha sayfalarca uzatabilrim, zira yazarken o günlerimi hafızamda canlandırmakta içten içe gülümsetiyor beni.
Lafı çok uzatmadan bir kamp zamanı Drone ile çektiğim , mis gibi güneş ve deniz içeren videoyu aşağıya sessizce bırakıyorum. İyi seyirler :)
Yorum Gönder