Herkese merhabalar canlar,
Bu gün Bursadaki son günümüzdeyiz. Geçtiğimiz 2 gün boyunca Bursada gezdiğimiz yerler bizi gerçekten çok mutlu etti. Daha önce gitmediğiniz bir yere seyahat planlarken araştırma yapıyorsunuz, videolar izliyorsunuz ve ister istemez beklentiniz yükseliyor. Fakat o yere gittiğinizde bazen beklentinizin çok altında kaldığı anlarda olabiliyor( örneğin bizim için Batum gezimiz...). Bursa turumuz ise tam tersine, ne umduysak kat be kat fazlasını bize sundu diyebilirim.
Seyahatimizin son gününde sabah kahvaltımızı yapmak için Bursa merkezde bulunan "Tarihi Taş Fırına" doğru yola koyuluyoruz. Seyahatimizin ilk günü yani Cumartesi günü buraya geldiğimizde merkezdeki kalabalık bizi gerçekten ürkütmüş ve bunaltmıştı. Yaklaşık 1 saat otopark aradığımız o anları düşününce hala ürperiyorum. Hatta bir önceki yazımda belittiğim gibi seyahat rotamızı yeniden planlamamıza sebep olmuştu o kalabalık.
Bu gün günlerden Pazartesi. Bursa merkez bomboş. Sakince geldik, rahat bir şekilde aracımızı park ettik ve kısa bir yürüyüşten sonra Tarihi Taş Fırına ulaştık. Buraya iki ürün tatmaya geldik. Birincisi meşhur "Tahinli Pide" ve ikincisi ise "Taş Fırın Simiti". Zaten fırının olduğu sokağa girdiğinizde müthiş bir koku sarıyor etrafı. Bu koku açlığınızı daha fazla hissettiriyor size. Hemen fırının karşısına bulunan çay bahçesine oturup kahvaltımıza başlıyoruz.
Ben açıkçası tahin sevmeyen biriyim. Aram tahinle çok iyi değil. Buraya kadar gelmişken tahinli pideyi tatmam diyemedim bir ısırık aldım. Sonrasında 2 tane tahinli pideyi iştahla yediğimi hatırlıyorum. Gerçekten ama gerçekten enfes lezzetli bir ürün. Aynı şekilde simitleride taze ve çıtır çıtır. Afiyetle kahvaltımızı yaptıktan sonra bir kez de sakin sakin Ulu Camii yi gezmek istiyoruz ve oraya doğru yol alıyoruz.
Tahmin ettiğimiz gibi Ulu Cami bomboş. Bu fırsattan istifade tekrar burada kısa videolar çekiyorum ve bugünün asıl gezi durağı olan Tophane Parkına ilerliyoruz.
Yağmurun hafiflediği anda hemen kendimizi Tophane Parkına atıyoruz. Parkın bulunduğu konum çok güzel. Bursayı adeta ayaklarınızın altına seriyor. Biraz bu manzaranın tadını çıkarıp gezimize Osman Gazi Türbesinden balıyoruz.Osman Gazi bilindiği üzere Osmanlının kurucusu. Aynı zamanda Bursa'nın kuşatmasını başlatan kişi. Kuşatma sürerken maalesef hayatını kaybediyor. Ölmeden önce vasiyeti ise eski bir Bizans Şapeli olan Gümüşlü Kümbete defnedilmek. Oğlu Orhan Gazi kuşatmayı devralıp Bursayı fethettikten sonra babasının vasiyetini yerine getiriyor ve şuanki türbenin olduğu alana Osman Gazi gömülüyor. Daha sonra oğluda yanına defnediliyor. Bu iki türbede zaman içerisinde deprem, yangın gibi olumsuzluklardan dolayı yıkılıyor. En son Sultan Abdülaziz tarafından gerçek plana sadık kalınarak tekrar inşa ediliyor.
Şehrin ve parkın bir diğer simgesi ise Saat Kulesi. Bu kuleninde inşasına çok önceleri başlanıyor fakat savaşlar ve olumsuzluklardan dolayı bir türlü tamamlanamıyor. En son 2.Abdülhamit tahta çıktığında, kulenin tamamlanmasını emrediyor ve kule 1905 yılında tamamlanıyor. Bu alanıda gezdikten sonra rotamızı İnkaya Asırlık Çınar ağacına çeviriyoruz...
İnkayaya yaklaşırken yağmur iyiden iyiye bastırıyor ve burada malesef 10 dakika zar zor gezebiliyoruz. Her ne kadar yağmurda kalsakta tarihi çınar ağacının bulunduğu konum, kapladığı alan ve heybeti kesinlikle çektiğimiz zahmete değiyor. Buradan ayrıldıktan sonra yönümüzü Cumalıkızık Köyüne çeviriyoruz...
Cumalıkızık köyüne geldiğimizde bir hayli yoğunluk olduğunu görüyoruz fakat başlayan yağmur herkesin planını bozuyor maalesef. Bizde kendimizi bir köy evine atıyoruz. Burası aynı zamanda bir restaurant. Havanında soğuk olmasından dolayı yanan sobanın sıcaklığı etrafında birer bardak çay ve birkaç gözlemeyi deviriyoruz. Yaklaşık 1 saat kadar burada oturduktan sonra yağmurun dinmeyeceğini anlayınca madem buraya kadar geldik gezelim diyerek yağmur altında turumuza başlıyoruz.
Cumalıkızık Osmanlı köy yaşantısının çok güzel bir örneği aslında. Evleri, taş sokakları ve dükkanları hala o tadı veriyor size. Sokaklarda dolaşırken kendinizi zaman makinesinde geçmişe gönderilmiş gibi hissediyorsunuz. Burada görmek istediğimiz bir yer var. Meşhur "Cin Aralığı". Sağanak halinde yağan yağmura rağmen oraya doğru ilerliyoruz. Bu yer sosyal medyada bir hayli ünlü. Bu sebeple oraya vardığımızda biraz sıra beklemek zorunda kalıyoruz. 1 insanın zar zor geçebildiği bir sokak aslında. Kısa süre sonra yağmur şiddetini bir kaç seviye daha arttırınca zaten esnaflarda dükkanları kapatacak hale geliyor. Bizde turumuzu orada sonlandırıyoruz ve sırılsıklam bir halde aracımıza dönüyoruz.
Yol üzeri sonraki durağımız Yeşil Camii ve Yeşil Türbe. Bursaya gelmeden önce kesinlikle gitmeliyiz dediğim yerler arasında bu iki yer. Üstümüz başımız ıslakta olsa kendimizi buraya atıyoruz. Camiide türbede gerçekten mükemmel iki eser. İki eserinde içi adeta çini müzesi gibi. Zaten bu camiiye Yeşil ismini Evliya Çelebinin burayı ziyaretinde minarelerindeki yeşil renkli çinilerden dolayı verdiği biliniyor. Zamanla o çiniler yerini taş kaplamalara bırakmış olsada caminin ve türbenin içi ilk günkü güzelliğini sergiliyor bizlere. Buradada yarım saatlik bir gezinin ardından karnımız zil çalmaya başlıyor.
Hava okadar kötü ve biz okadar ıslağız ki ne yapacağımızı aslında bilmiyoruz. Aklımızda Pideli köfte denemek olsada halimiz gerçekten rezil. Ne yapalım ne edelim derken otopark görevlisi arkadaşın tavsiyesiyle kendimizi "Bendensin" isimli lokanta atıyoruz. Siparişimiz tabikide pideli köfte. Bu yemeğe bazı yerlerde köfteli iskender de diyorlar. Canlar bu yemek tek kelimeyle ENFES. Yok böyle bir lezzet. Ben Burada yediğim iskender kebaptan daha çok sevdi pideli köfteyi. Sıcak bir ortamda karnımızı doyurduktan sonra tekra kendimizi yağmura teslim ediyoruz. Otoparka varıp arabaya binene kadar kuru tekbir yerimiz kalmıyor maalesef. Eve kendimizi atıp sıcak bir çay demliyoruz ki kendimize gelebilelim...
Bursa gezimizden kısaca aklımda kalanları yazacak olursam ;
-Ulu Caminin enfes Güzelliği ve Koza Han
-Tophane Parkı
-Yeşil Camii ve Yeşil Türbe
-İnkaya Çınarı
-Mudanya, Tirilye ve Gölyazı ilçeleri
-Cumalikızık köyü
- İskender, Tahinli Pide ve tabiki Pideli Köfte.
Gezdiğimiz gördüğümüz ve tattığımız lezzetleri için teşekkür ederiz Bursa. Bana ve aileme çok güzel 3 günlük hatıra biriktirme fırsatı verdiğin içinde teşekkürler.
Yarın sabahtan rotamızı Eskişehire çeviriyoruz... Sonraki yazım orayla alakalı olacak.
Bursadaki son günümüzü anlattığım videomun linki aşağıda. İzlemek isteyenlere ve yazımı okuyanlra selam olsun...
Videoyu izlemek için TIKLAYIN.
Yorum Gönder